Enerji Yönetimiyle Sağlanan Disiplin
Dün itibariyle 70. 1:1 Mentörlük görüşmesini bitirdim. Herkesin ortak problemi - Disiplin. Genelde benden beklenti yönlendirmelerden ziyade motivasyon oluyor. Fakat her zaman tekrar ettiğim bir cümlem var:
Motivasyon ilham gibidir, gelmesi hem uzun sürüyor, hem de özel rahat bir ortam gerektiriyor.
9-6 çalışan, çoluk çocuğu olan insanlar için hayat koşturmacası içinde ne ilhamı, ne de motivasyonu yakalamak pek mümkün olmuyor. Bir zamanlar yakalanan motivasyon ise çabucak kaybolup, gidiyor.
İşte tam da burada tercih etmek zorunda kalıyoruz:
Hayal kırıklığın, pişmanlığın acısı mı, yoksa disiplinin acısı mı?
Aslında insanlardan çokça duyduğum şu oluyor:
“Ya hocam, disiplinli olamıyorum, kendimi programa sokamıyorum.”
Ve bunu söyleyen insanlar aslında yüksek pozisyonlarda işini çok iyi yapan ve disiplin sahibi olan insanlardır. Mesele burada disiplinden ziyade odak ve enerji yönetimiyle ilgili bir durum. İş yerinde ful potansiyel çalışan biri için akşam saatlerinde disiplinini sağlayamamak gayet normal bir durum. Ve mesele dediğim gibi disiplinsizlik ve motivasyonsuzluk değil, bitkinlik, tükenmişlik oluyor. Enerji kalmayınca kendini zorlamak artık toksik bir üretkenliğe sebep oluyor, ve sonuç olarak İngilizce çalışmak = olumsuz bir duygu olarak kodlanıyor.
Peki bunula ilgili çözüm ne olabilir?
Çözüm 1:
Daha dinç olduğunuz saatlerde çalışmak. Kişiden kişiye değişebilir ama genelde bu saatler şöyledir:
Sabah 6-8 arası
Sabah 10-12 arası
Öğle sonrası 3-5 arası
Çözüm 2:
Çalışma sürenizi 20-25 dakikalık süreçlere bölün. Tek seferde 60 dakika ayırmaya çalışmayın. Örneğin sabah duş sonrası kahvenizi içerken 25 dakika; Öğle yemeğine çıkmadan 25 dakika; Akşam son kahve molasında 15-25 dakika.
Burada önemli olan ne çalışacağınızı önceden net belirtmeniz. Çünkü ayırabileceğiniz süre kısaysa, o süreyi maksimum çalışma yapmak için ayırmanız daha mantıklı ve verimli olur. Program ayarlanması ise bir gün veya birkaç gün önce yapın.
Disiplin = Enerji ve odak yönetimi